âlim'in kadehi.



pır pır uçan kuşların kanatlarında katran yarası

türkü tutmaz dudaklarımda bilinmez bir yabancının izleri

hasat vakti dar pabuçlarım

uzuvlarımın ökçesine basmışım, vurdukça kırbacı kanıyor çürümüş etlerim


şarap yudumluyor bir alim

keşmekeş ruhu parlıyor saçlarından ağrı

keskin bir bıçak gibidir dili

her kelimesi kanatır paslanmış kulak zarımı


ben cezalıyım

yaşasın diye topraklarım

ödüldür kan vakasından çıkma savaşlarım

nitekim girmez çiçekleri solmuş penceremden içeri güneş...


bir ölünün nöbetçisiyim şimdi

öldürmek için kendimden içeri birilerini

alim bitirir şarabını

kırar kadehleri zira dibinde kalmasın hiç kırk yıllık vişne


ben cezalıyım

bir idam mahkumu ve bir cinayet zanlısıyım işte!

alimin kırdığı kadehin parçaları

yarı açıkta kalmış ökçelerimi kanatır


kan revan içinde yüzer ruhum

tutmaz ellerim artık

özür dilerim

çünkü ben ölmeyi diledim...




Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ŞAH'TAN GÜLPEMBE'YE MEKTUPLAR I