la vie le veut

La Vie Le Veut.
(Fr): Hayat Bunu İstiyor.

 

Monotonlaşmış hayatım dört duvarın arasında geçiyor.

Duvarlara renk katmak adına,

Dört yanıma çaktığım vidaların üzerine Vincent Van Gogh tabloları asıyordum.

'Yıldızlı Gece' daha önce görmediğim bir hayranlıkla gülümsüyordu.

Özgürlüğü derince anlatan bu tablo,

"Şimdi," diyordu kederle karışık.

"Çık evden koş ovalara;

Yağmurun altında kunduraların kirlensin,

Yürü yalnızca;

Islansın vücudun,

Küfür etsin taksi şoförleri,

Bırak kendini yorma bu denli...

Gece süslesin göğü

Yıldızlar parlasın ilham gibi

Kuzeyden esen soğuk ayazlar vursun tenine…

Saçlarını tarasın yine aynı rüzgâr…

Ah, çık dışarı...

Pencereden izlemek yetmez yalnızları

Salt bedenin değil ruhun da özgürleşsin."

Özgürlük bir fikirden ibaretti ruhumda

Çalgılar ya da tablolar

Konuşamazlardı şahsıma.

Pencerenin önünden bakıyordum da,

Sokak lambasının altına bir gölge düşmüş:

Uzanıyor yalnızlığına…

Bu insan silüetinin, bütün ayrıntımdan aydınlık olduğu aşikar.

Sisli geceyi aydınlatmıyor burjuvazi bedenler

Tutmuyor hiçbir yalanım

Eskitiyorum çocukluğumu uzun ve karanlık koridorlarda.

Bozuk guguklu duvar saatim,

Nasılsa hâlâ ötüyor her gece yarısı

Dönüşüyorum pençeleri törpülenmiş yaratığa…

Dönüşüyorum acılardan yontulmuş kahkahalara

"Ve ışık," diyor tablolar, hepsi bir ağızdan.

"Işık görünmeye değecek kadar yakındır şimdi.

Kırmızı ışıkta geç karşıdan karşıya,

Otomobiller çalsınlar kornalarını…

Bir türkü farz et onları!

İplerden ibaret değil dünya

Boğazına geçiremezsin her birini.

Avizeden sallanan bedenini görecek kedin:

Üzülmeyecek mi deliler gibi?

'Karanlıklar,' der yalancılar.

'Karanlıklar özeldir aydınlıklardan

Daha gerçekçi ve zariftirler onlar

Işıklı tiyatro salonları gibi göz yormaz zifir-i karanlıklar

Tensel bir meseledir bu…

Görmesen de hissedersin her şekilde.'

Ancak dürüstler bilir ki;

Karanlıkta yaşayanlar her zaman umutsuzdur

Oysa dünya umut etmek için yok mudur?"

Diz çöktüm yere

Sağımda 'Kafe Terasta Gece'

Solumda 'Çiçek Açan Badem Ağacı'

Önümdeki pencereden baktığımda göğe tüm ihtişamıyla görürüm onu yeniden; 'Yıldızlı Gece'

Ben neyi, neden istiyorum bilmiyorum doğrusu.

Lakin bildiğim tek bir şey var ki;

Hayat bunu istiyor;

Hayat benim özgür olmamı,

Bir melodramın içinde sarsıntılı bir türkü çalmamı,

Diğer insanlara karışmamı,

Oyunculuğumu konuşturmamı,

Kısır bir döngü halinde gölgemle vals yapmamı

Ve gölgem kaybolduğunda yalnızlığımla delirmemi...

İşte hayat bunu istiyor;

Hayat kimsesizken herkesi sevmemi istiyor,

Kuru parkenin üzerinde tepinip durmamı,

İçinde su bulunmayan küvetlerde yüzmemi,

Hiç umulmadık sabahlarda heyecanla dolup taşmamı.

Fakat ben…

Ben istiyorum ki, istiyorum yalnızca.

İstiyorum bir muma dönüşmeyi

Ve tekrardan karanlıkta yaşayan tüm insanlara ışık olmayı…

 







Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ŞAH'TAN GÜLPEMBE'YE MEKTUPLAR I